Basın Açıklamaları
11 Mart 2024
11 Mart 2011 tarihinde Japonya'da meydana gelen şiddetli deprem ve ardından oluşan tsunami ile Fukuşima Daiichi Nükleer Santralı'nda dünyanın en büyük nükleer felaketlerinden biri yaşandı. Nükleer Santral'daki felaketin ekosistem üzerindeki yıkıcı etkileri halen devam ediyor. Pasifik Okayanus'daki radyoaktif değişim, gezegen düzeyinde bir soruna dönüşmüş durumda. Fukuşima, Hiroşima ile başlayan 2. Dünya Savaşı sonrasındaki nükleer silah denemeleriyle devam nükleer felaketlerin sonuncusu olsun. Akkuyu'da, Sinop'ta veya dünyanın herhangi bir yerindeki yeni felaketlere kayıt yaptırayım.
Toplumun elektrik ihtiyacının yeterliliği arz miktarı düzeyi kapasiteye sahip olması, planlı bir kamu yönetimiyle mevcut talebin büyük oranda azaltılacağına işaret ediliyor. Her ne olursa olsun, kapitalist sistemi bitmek bilmez enerji oburluğunu meşrulaştırmaya, enerji için yapılan jeostratejik emperyalist anlaşmalara, savaşlara ve göz geliştirme hizmetlerine izin veriyor. Kapitalistlerin bakış açısı ve insanlığın tahammül düzeyi aşıldı.
TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası olarak, bugünü direniş ve umut dolu bir atmosferde karşılıyoruz! Tarih boyunca direnen ve kadın mücadelesi için emek veren bütün kız kardeşlerimizi anmakla kalmıyor, dil, din, ırk fark etmeksizin dünyanın bütün kadınlarının siyasal mücadelesi için ilan edilmiş bugünün sorumluluğunu hissederek, geleceği yeniden yaratmak için mücadelemizi büyütüyoruz.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların sadece bir gün değil, her gün eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesi verdiği bir gün olarak bilinmelidir. 1857'deki tekstil işçisi kadınların cesur direnişi, bugün bizlere, kadınların yaşam hakları ve emekleri uğruna ne kadar güçlü bir mücadele verebileceğini gösteren bir ilham kaynağı olmuştur.
Kadınlarımızın yaşam haklarını, emeklerini, bilgi ve becerilerini daha fazla ortaya çıkarmaları için yanlarında omuz omuza mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Kadınlarımız, mühendislikte, sanayide ve her alanda varlık gösterirken karşılaştıkları zorlukları birlikte aşacağımıza olan inancımızı yinelemek istiyoruz. Kadınlarımızın eşit işe eşit ücret talepleri için verdikleri bu haklı mücadelede, kararlılıklarının arkasında ve yanlarında olmayı sürdüreceğiz.
Kadın cinayetlerine son verilmesi gerekliliğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu kapsamda toplumsal bilincin arttırılması ve kültürel değişimin gerekliliğini göz önüne almalıyız. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine ve kadın cinayetlerine karşı mücadele sadece sözlerle değil, somut adımlarla ilerlemeli ve sistemsel düzeyde değiştirilmelidir.
TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Kadın Komisyonu olarak, gelecekte daha adil, daha eşit ve daha özgür bir dünya için bir araya gelme kararlılığımızı yineliyoruz. Kadınların emeğine ve haklarına sahip çıkarak, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı savaşımızı büyütecek, daha güçlü bir toplum inşa edeceğiz!
Saygılarımızla
TMMOB METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
KADIN KOMİSYONU
Erzincan İliç Çöpler Altın Madeninde yaşanan felaket, taammüden işlenmiş bir katliamdır.
Yıllardır kapatılması için Oda olarak yaptığımız açıklamalar bunun en açık kanıtıdır. Bilim insanlarının ekoloji ve meslek örgütlerinin, hukukçuların bütün uyarılarına rağmen hiçbir önlem almayan şirket yöneticileri ve kamu otoriteleri katliamın baş sorumlusudur.
Ekoloji örgütlerinin ve meslek örgütlerinin, bilim insanları ve hukukçuların içinde olduğu bağımsız bir heyet oluşturarak olayın bütün ayrıntılarıyla aydınlatılmasını sağlayacağız. Şirket yetkilileri hakkında yürütülecek adli bir idari süreçlerin takipçisi olacağız. İçişleri Bakanı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı ile Erzincan Valisi başta olmak üzere sorumlu yöneticiler derhal istifa etmelidir.
Maden sahasındaki kimyasal zehirlenme ve kirlenmeye karşı yardım, acil müdahale ve arama kurtarma ekiplerinin gerekli teçhizatlarla önlem almaları gerekliliğini konusunu hatırlatırız. Ayrıca çevre halkı da bu konuda bilgilendirilmeli ve halk sağlığı konusunda gerekli önlemler alınmalıdır.
Bu göz göre göre gelen bir felakettir.
Kaybedilen her canın, her avuç toprağın ve her damla suyun hesabını soracağız.
TMMOB METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 12 Ocak 2024 tarihinde yaptığı basın açıklamasıyla gelişen antidemokratik sürece karşı tüm yurttaşlarımızı sesimizi yükseltmeye çağırdı.
GEZİYE ÖZGÜRLÜK, ANAYASAYA SAYGI!
Bilindiği gibi, aralarında Şehir Plancıları Odamızın Onur Kurulu üyesi Tayfun Kahraman ve Mimarlar Odamızın Hukuk Müşaviri Can Atalay’ın da bulunduğu arkadaşlarımız daha önce iki kez beraat ettikleri suçlamalar nedeniyle 25 Nisan 2022 tarihinde bu yana cezaevinde tutulmaktadır.
Bir kez daha altını çizmek isteriz ki arkadaşlarımızın tutuklanmasına gerekçe gösterilen suçlamalar, mesleki sorumlulukları ve Oda görevleri gereği yaptıkları eylem ve etkinliklerdir.
Kent planlarına ve idari yargı kararlarına aykırı yapılaşma kararlarına karşı çıkmak, konuyu yargıya taşımak, kent zararı oluşturan uygulamalara karşı kamuoyu yaratmak, kentsel mekanları korumak, kamusal faydayı savunmak hiçbir toplumda ve hukuk sisteminde suç değil, tam tersine, bir yurttaş sorumluluğu ve bilincidir.
27.11.2023
DİSK, KESK ve TMMOB 28 Kasım 2023 tarihinde yaptıkları açıklamayla TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması talebiyle açılan davanın yedinci duruşmasına çağrı yaparken, "TTB’nin yargı mücadelesinin sonuna kadar yanındayız" dediler.
İktidarın muhalif kesimlere, sendikal faaliyetlere, basın emekçilerine, emek ve meslek örgütlerine yönelik saldırıları devam ediyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin haksız ve hukuksuz bir biçimde görevden alınması talebiyle açılan davanın yedinci duruşması 30 Kasım 2023 günü görülecek. Türk Tabipleri Birliği (TTB) hekimlerin sesi olan, emek, barış ve demokrasi mücadelesinin temel bileşeni olan bir örgüttür. 100 binden fazla üyesi olan hekim meslek örgütünün seçilmiş yöneticilerine yönelik, hukuki hiçbir dayanağı olmadan açılmış olan bu dava sadece TTB’yi ve hekimlik mesleğinin bağımsızlığını hedef almıyor; bu dava aynı zamanda, meslek örgütlerinin özerkliğini, sendikal hak ve özgürlükleri de hedef alıyor.
24 yıldır her 25 Kasım’da kadınlar “erkek şiddetine DUR ! ” demek için eylemler düzenliyor.
Kadın mücadelesi, dünyada ve ülkemizde çoğalan muhafazakâr iktidarlar tarafından her zaman olduğundan çok daha fazla baskıyla susturulmaya çalışılıyor. Kadın emeği yok sayılıyor.
Emperyalist güçler savaş ve şiddet politikalarıyla kadın kimliğine, bedenine ve hayatına dönük saldırılarını sürdürüyor, doğal olan ancak ülkemizde yönetilemeyen afetler nedeniyle kadınlar ve kız çocukları daha fazla yoksulluğa, daha fazla ev içi köleliğe mahkûm ediliyor, şiddete maruz kalıyor.
Çalışan Güvenliği tam da Denizyıldızı Hikayesidir aslında… Onca emek, eğitim, farkındalık çalışması, maddi ve manevi yorgunluk… sonunda sadece kilometrelerce uzanan sahildeki milyonlarca denizyıldızından eğilip okyanusa atabildikleriniz için fark eder; olumlu sonucu ölçmek zordur, akla da gelmez olumlu olduğunda ama olumsuz olan ölçeğine bakmaksızın batar göze…
Tam da bu inançla karar verildi bu işin bir sempozyumu yapılsın metalurjide diye. “Çalışana değer” dedik Çalışan Güvenliği ve Esenliği Sempozyumunda. Bize de düşünmek düştü bu işte de Cumhuriyetin 100. Yılına yakışır şekilde, nasıl muasır medeniyetler seviyesine ve ötesine çıkılabilir diye…
Maalesef sık sık yaşadığımız bu tür durumlarda bir basın açıklaması hazırlayıp, en çarpıcı cümlelerle, en sert perdeden olayın sıcaklığı geçmemişken yayınlardık ki hiç de yanlış olmazdı. Bir yaşamın kaybından, bir kadının eşini, çocukların babasını kaybetmesinden daha sert, daha acı ne olabilir ki.
Ama… Derdimiz birilerini kınayıp bir sonraki ölümü beklemek değil elimizi taşın tam da göbeğine yerleştirmek…
Öylesine bir basın açıklaması yerine bir ÇALIŞTAY çağrısıdır bu.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz "Cumhuriyetin 100. Yılını kutluyoruz! Çok Yaşa Cumhuriyet!" başlıklı bir basın açıklaması yaptı.
Ülkemizin kuruluşunun, bağımsızlığımızın ve ulusal egemenliğimizin simgesi olan Cumhuriyetin ilanının 100. Yılındayız.
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bağımsızlık savaşımımızı kazananlara ve Cumhuriyet'i kuranlara minnet duygularımızı bir kez daha iletiyoruz.
Halkın kendi yaşamı ve geleceği hakkında söz ve karar sahibi olduğu bir yönetim biçimi olarak Cumhuriyet, insanlık tarihinin en büyük kazanımlarından biridir.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz Gezi davasında 28 Eylül'de verilen karar üzerine 29 Eylül 2023 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.
GEZİ DAVASINDA VERİLEN BU HUKUKSUZ KARARI KABUL ETMİYORUZ!
Dün bir adalet utancına daha tanıklık ettik.
Hukukun temel ilkeleri çiğnenerek yürütülen bir yargılama sürecinin ardından Gezi Davası sanıklarına verilen mahkûmiyet kararları aynı zamanda topluma verilen bir gözdağıdır.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, 14 Eylül 2023 tarihinde mühendis, mimar, şehir plancılığı mesleklerinin itibarsızlaştırılarak iktidarca görmezden gelinmesine karşı haklarını ve geleceğini savunmak için 'Boşuna mı Okuduk' kampanyasını duyurdu. Koramaz; 19 Eylül Mühendis, Mimar ve Şehir Plancısı Dayanışma Günü'nde TMMOB'nin tüm illerde sokağa çıkacağını ve mücadeleyi büyüteceklerini bildirerek tüm halkımızı dayanışmaya çağırdı.
CUMHURİYETİN 100. YILINDA
HAKLARIMIZ VE GELECEĞİMİZ İÇİN MÜCADELEYİ BÜYÜTÜYORUZ!
Cumhuriyet’in kuruluşunun 100. Yılına yaklaşıyoruz.
Cumhuriyet, ülkemizin kalkınması, sanayileşmesi ve gelişmesi sürecinde mühendis, mimar ve şehir plancılarının katkılarıyla büyük başarılara imza atmıştır.