Kamuoyuna,

Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından meslek hastalıkları ve iş kazalarının önlenmesi amacıyla, 2003 yılından bu yana her yıl 28 Nisan’da farklı bir tema ile kutlanmaktadır.

Her yıl, yaklaşık 3 milyon çalışan iş kazası ve işle ilgili hastalıklar nedeniyle  yaşamını yitirmekte, 374 milyon  çalışan iş kazası geçirmektedir. İş kazalarının ve meslek/işle ilgili hastalıklarının neredeyse tamamı önlenebilecekken 21. Yüzyılda hala bu rakamları konuşuyor olmamız çok üzücüdür.

Olağanüstü günleri yaşadığımız bu yıl ILO Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği günü için “ İşyerlerindeki Güvenlik ve Sağlık Hayatlar Kurtarabilir- Safety and health at work can save lives”  temasını belirlemiştir. Doğal olarak pandemi sürecinde ilk önceliğimiz hayata tutunabilmek, sağlığımızı korumak üzere kurgulanmıştır. ILO’nun pandemi sonrası için çalışma hayatına ilişkin öngörüleri maalesef çok iç açıcı değildir. ILO  pandemi sonrasında işsizlik ve kısmi istihdamda bir artış olacağını belirtmekte ve bunun bir neticesi olarak çalışma ortamının ve özellikle iş sağlığı güvenliği şartlarında bir kötüleşme beklediğini öngörmüştür. 

Abraham Maslow’un “İhtiyaçlar Hiyerarşisi”ni hepimiz çok iyi biliyoruz, bu piramidin ilk katmanı “Fiziksel Gereksinim”ler diye adlandırılmıştır ve insanın en öncelikli ihtiyaçlarının barınmak, karnını doyurmak, nefes almak, uyumak vb. gibi fiziksel ihtiyaçları karşılamak olduğu belirtilmiştir. Bu katmanın hemen üstünde yer alan ikinci katman “Güvenlik” adını taşımakta ve insanoğlunun kendini güvende hissetme ihtiyacını duyduğunu belirtmektedir. Burada kendi kendimize “insanoğlunun  genetik kodlarında yer alan güvenlik dürtüsü nasıl olurda gündelik hayatta göz ardı edilebiliyor?” sorusunu sorarak düşünürsek cevabın birinci basamaktaki gereksinimlerin tam olarak karşılanamaması ile ilişkili olduğunu buluruz.

Maalesef Dünya’nın her köşesinde emeği, alın teri ile hayatını sürdürmeye çalışan emekçi kesim hep sömürülmekte, hep bir geçim sıkıntısı sorunu yaşamakta olduğu için piramidin ikinci basamağına tam olarak odaklanamamaktadır. Görünen odur ki bu olağanüstü süreç sonrası şartlar çok daha ağırlaşacaktır.

Bu sorunun çözümü insanın bir “değer” olduğunun çalışma yaşamının tüm tarafları tarafından kabul görmesidir. En yüce değer olarak gördüğümüz insan emeği hak ettiği karşılığı bulduğunda; yani sömürü düzeni sona erdiğinde  işyerleri de sağlıklı ve güvenli yerler olacaktır. Zaten çoktan ulaşılmış olması gerekirken maalesef hala çabasını sürdürdüğümüz bu  sonuca ulaşma yolunda üzerimize düşen her türlü görevi yapacağımıza olan inancımız tamdır.

Özgürlük, demokrasi ve bağımsızlığın ancak emeğin özgürlüğü ile mümkün olduğunun bilinciyle;

Tüm emekçilerin 28 Nisan “Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü” nü kutluyoruz.

TMMOB
METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU

DERGİ VE ARŞİV TARAMASI

Metalurji dergilerinin 121. sayısından itibaren yazıların tam metinlerinde arama yapabilirsiniz.

Metalurji Dergilerinde Arama:

Yasalar ve Yönetmelikler, Yönetim Organları, Genel Kurul Sonuç Bildirgeleri, Çalışma Raporları, Sektörel Raporlar, Basın Açıklamaları, Dergi Yazı Başlıkları, Kongre Kitap ve CD'leri, Sempozyumlar ve Kütüphanemizde bulunan kitap özetlerinden oluşan arşivimizde arama yapabilirsiniz.

Arşivde Arama:

 


TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası
Kültür Mahallesi, Çaldıran Sokak Nida Apt. NO: 14 / 13 Kızılay
Çankaya ANKARA
Tel: (312) - 425 41 60 ve 419 38 18 Faks: (312) - 418 93 43
E-Posta: Genel Merkez - İstanbul Şube -
İzmir Şube - Bursa Temsilciliği